Üçer beşer atlayarak indim merdivenin basamaklarını.
“Gelmiş,inanmazsan git odasına bak” dediler.İnanmadım.İnanamadım.Uçar gibi gittim odasının kapısına.
Nihayet kapısının önündeydim. Kapı kolundaydı elim. Yavaşça indirdim kolu aşağıya doğru.Kapı kilitli değildi.Meraklı ama bir o kadar da korkak küçük bir çocuk gibi uzattım kafamı açılan kapının ardından içeriye doğru. Hiçbir şey göremedim.Gözlerimi neden yumdum ki?“Gelmiş,inanmazsan git odasına bak” dediler.İnanmadım.İnanamadım.Uçar gibi gittim odasının kapısına.
“Açsana gözlerini çocuk” dedi çok tanıdık bir ses. Çok tanıdık ama unutur gibi olduğum bir ses.Yavaşça açtım gözlerimi.Orada, tam karşımda oturuyordu.Elinde yine o büyük bir kısmı küle dönmüş olan sigarası vardı.Gözlükleri, beyazlaşmış saçları…Karşımdaydı.Gözyaşlarımın kontrolsüzlüğü içinde kapının eşiğinde durdum. Kıpırdayamadım.
Kıpırdayan o oldu. Oturduğu yerden kalktı.Yanıma yaklaştı.Tam karşımda durdu.Gülümsedi. Titrediğimi hissettim. Sonra hıçkıra hıçkıra ağlayarak sımsıkı sarıldım çok özlediğime. En son bir fotoğrafına sarılmıştım. Fotoğraf ne kadar gerçekse o kadar sarılmıştım işte. Bu sefer üzerine sinmiş sigara kokusunu çektim içime. İzmariti kalıncaya kadar çektim.Gerçekti herşey. Fotoğraf gibi değildi. Dilim tutuldu sanki. Hırıltılı bir ses çıkarttım.Hem nefes almak hem de ağlamak zordu. Ne çok aktınız gözyaşlarım, durun artık!..
“Yine gidecek misiniz, hocam?” diyebildim sadece.
“Evet çocuk, gideceğim.” dedi. Cebinden sigara paketini çıkarttı. Bir sigara daha yaktı. Hiç değişmemişti.
“Gitmeseniz olmaz mı?”
Gülümsedi. Nasıl özlemiştim gülümsemesini. Hiçbir şey söylemedi.Ben gözlerimi ayırmadım üzerinden. Sadece bir daha gitmesin istedim. Biliyordum , o an yaşadıklarım ne kadar hayal ise gidecek olması da bir o kadar gerçekti.Gerçek olan kaderdi ve biz iman etmiştik kadere.Gerisi anlamsızdı.
“Acıktım çocuk. Hadi cik cik yap,yiyelim.”
Cik cik…Yağda yumurtanın diğer adı.Gülümsedim.Cik cik demeyeli ne kadar uzun zaman olmuştu yağda yumurtaya.Özlemiştim.
“Hemen hazırlıyorum hocam” dedim. Mutfağa doğru koştum.
“Hocam her şey hazır, buyurun” diye seslendim mutfaktan birkaç dakika sonra.Hiçbir ses gelmedi.Odasına doğru koştum.Gözlerimi yummadan girdim bu kez içeri.
Gitmişti.
Yaktığı sigarası masanın üzerindeydi.Bitirmeden gitmişti.Hiç dokunmadım sigaraya.Sönene kadar bekledim.Dumanını izledim.Sonra kapattım odasının kapısını.Tüm yaşananları,özlemleri aldım yanıma.Hiçbir şey bırakmadım odaya.Bir tek kapının anahtarını bıraktım üzerinde.
Siz yine gelin,hep gelin diye…
2 yorum:
Çok kötü oldum bilader...
''Çocuk'' deyişi, ''CİK CİK'' deyişi sanki kulaklarımda yankılandı.
Herşey ne kadar tuhaf!! Yorum yapamıyorum..:(
cidden hayat garip, işlem hatası yapardım kızardı bana hep... bi de çocuk derdi bak, onu da şimdi hatırladım : ( ruhun şad olsun Güneri Hocam, huzur içinde yat...
Yorum Gönder