KARMAŞA


                                 -http://miniq.deviantart.com/-
Kahve, sıcak kalmak istemezse eğer, bir fulara bağlamalı yudumlanmış kokusunu. Fulardaki kokuyu ise saklamalı kahvenin yudumlanamayan o son damlasına. Nefsin terbiyesine o son damla ile başlamalı insan. Nefis, günaha düşkün Âdem kadar yıldır. Kahvenin dumanındaki ‘kaos’un düzenini bozmaya çalışmak kadar günah, saklanmış kokuları yutkunmak. Ve insan günahkâr Havva kadar yıldır.

Sözün karmaşasını anlattı kitaplar hep. Biz, bir kitap rafından dinledik anlatılanları. Sözü dinledikçe karmaşasını sevdik. Daha çok benimsedik sıkış tıkış yaşamlarımızı. Bir toka ile tutturulamayacak kadar dağınık bıraktık düşlediklerimizi. Renkli şekerlerin albenisini damlattık karman çorman zamanlarımıza. Kahve ve söz karman çorman yaşamaya başladıklarından beri karmakarışık yaşamlarımız. Karmakarışık ve güzel.

Karmaşa, kahvenin yanı başındaki siyahın notalarında soluklandı. Böyle programlanmış olduğunu düşündük hep. Oysaki karmaşa kendi karar verdi bir konçertonun dizlerinin dibinde soluklanmaya, bir kadın parfümü kadar nefes almaya. Ve karmaşa programlanamayacak kadar insandı ve karmakarışıktı ve güzel kokardı.

0 yorum:

Yorum Gönder